🌖 Sir Ağda Ile Bulaşan Hastalıklar
m20LnKX. Labioplasti basit olarak vajinanın büyük dudakları olarak da bilinen labia majorun dış dudak veya dış dudakların hemen altında yer alan ve labia minorun iç dudak cerrahi girişim ile tamir edilmesidir. Labium minorlar yani iç dudaklar yağ ve kıl hücresi içermeyen, labium majorun altında yer aldığı için dışarıdan görülmeyen, kan damarları ve sinir uçlarından zengin, sürekli nemli yapılardır. İç dudaklar iki adettir ve katlanarak klitoris üzerinde pli şeklinde birleşirler. Anatomik olarak dış dudaklar iç dudakların üzerini örterler, yani iç dudaklar dış dudakların altında yer aldıkları için dış bakıda fark Labioplasti denildiğinde çoğunlukla kastedilen dış dudaklardan ziyade iç dudaklarla ilgili kusurların giderilmesidir. Labia minoranın çeşitli sebeplere bağlı olarak normalden büyük olması veya sarkması en sık rastlanılan genital estetik sorunlarındandır. Labioplasti sırasında aşırı büyümüş veya sarkmış iç dudaklardaki fazla doku uzman hekim tarafından uzaklaştırılarak labiumlar yeniden şekillendirilir. Estetik jinekolojiye olan talep hem hekimler hem de hastalar tarafından gün geçtikçe artmaktadır2. Labioplasti günümüzde en sık yapılan genital estetik operasyondan biridir. Tıbbi zorunluluk oluşturacak derecede labia majora büyümesi hipertrofisi haricinde hangi durumlarda cerrahi girişim yapılması gerektiğine ışık tutan ulusal veya uluslararası tıbbi kılavuz henüz bulunmamaktadır. Genital estetik operasyonu tercih eden hastalar başta estetik kaygılar ve cinsel doyumda azalmaya sebebi ile tıbbi yardım aldıklarını Amerikan Estetik Cerrahi Derneği’nin ASAP 2017 yılında yayınladığı kozmetik cerrahi istatistiklerine göre son 5 yılda labioplasti uygulanan kişi sayısı % 217,3 oranında artış 1980’lerin başında sadece ünlüler tarafından tercih edilen labioplasti ve diğer genital estetik operasyonlar cinsel sorunların tabu olmaktan çıkıp konuşulmaya başlanmasıyla birlikte ülkemizde de kadınlar tarafından tercih edilmeye başlanmıştır. İç dudakların hipertrofisi aşırı derecede büyümesi tedaviye rağmen tekrarlayan vajinal ve üriner enfeksiyonlara, iritasyona ve ağrılı cinsel ilişkiye disparoniye ve hareketlerde kısıtlamaya sebep olduğu durumlarda labioplasti tıbbi bir zorunluluk olarak kabul Yapısal olarak normal büyüklükte olan iç dudaklar çoklu doğumlar, vajinal doğum sırasındaki travmalar, menapoza bağlı hormonal değişimler, hızlı kilo alıp verme ve başka sebepler nedeniyle sarkar ve dış dudaklar iç dudakları tamamen kapatamaz hale gelir. Hiç doğum yapmamış ve doğuştan labia minoru normal boyutlarda olan kadınlarda da yaşın ilerlemesiyle birlikte deri altı yağ dokusunda azalmaya bağlı olarak sarkmalar görülebilir. Bazı kadınlarda ise vajinanın iç dudaklarından biri veya her ikisi birden yapısal olarak genetik özellik normalden büyük olup asimetrik bir görünüm teşkil eder. Her ne sebeple olursa olsun sarkmalar, kabul edilebilir ölçüleri geçtiğinde estetik açıdan hoş olmayan görüntü oluşturarak kişinin kendini kötü hissetmesine ve özgüven kaybına sebep olabilir. Tıbbi bir gereklilik söz konusu olmasa bile bu durum kişinin yaşamını çeşitli şekillerde olumsuz etkileyebilir. Örneğin iç dudaklardaki sarkma ileri seviyeye geldiğinde mayo, bikini veya dar kıyafetler giymeye engel olabilir. Özellikle fiziksel görünümün öne çıktığı spor dalları ve sahne sanatlarıyla iligli meslek gruplarından kadınların iş yaşamını etkileyebilir, tüm kadınların cinsel yaşamını etkileyerek özgüven kaybına ve yaşam kalitesinde azalmaya sebep olabilir. Labioplasti kimlere uygulanabilir? Vajina iç dudaklarındaki sarkma kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek seviyeye gelmiş ise veya labioplastinin tıbbi bir gereklilik haline geldiği durumlarda uygulanabilir. Hekimin uygun görmesi durumunda cerrahi girişime engel başka bir hastalığı bulunmayan her yaştaki erişkin kadına uygulanabilir. Doğum sonrası şekillenmiş sarkmalar için uygulanabileceği gibi hiç doğum yapmamış kadınlar da özgüvenlerini tekrar kazanmak için muayene olarak labioplasti adayı olabilirler. Labioplasti nasıl ve nerede yapılır? Labioplasti sadece uzman hekim tarafından ve hastane ortamında yapılması gereken, sterilitenin önem taşıdığı bir işlemdir. Öncelikle labioplasti için uygun aday olup olmadığınızı uzman hekiminiz tarafından değerlendirilir. Uygun bulunmanız halinde hekiminiz işlemin detayları ve işlem sonrası yapılması gerekenler hakkında sizi bilgilendirir. Genellikle lokal anestezi altında uygulanan işlem için hekiminiz bazen genel anesteziyi de uygun görebilir. Ameliyat süresi hastadan hastaya değişmekle birlikte ortalama 30-60 dakikadadır. İşlem sırasında anestezi uygulandığı için ağrı hissedilmez. Labioplasti sonrası sizi neler bekliyor? İşlem sonrası komplikasyon genellikle görülmez. Enfeksiyon, doku hasarı, kanama gibi komplikasyonlar tüm cerrahi girişimler sonrası görülmesi muhtemel komplikasyonlardandır. Bu nedenle labioplasti mutlaka uzman hekim tarafından, steril şartlarda ve gerekli donanıma sahip sağlık kuruluşlarında uygulanmalıdır. Ameliyat sonrası kanama görülmesi beklenmez, nadiren sadece dikiş hattında sızıntı şeklinde ve lekelenme tarzında çok hafif bir kanama görülebilir. Ameliyattan sonraki ilk günlerde vulva ödem nedeniyle tamamen şiş, kızarık ve hassas olabilir. Hekiminizin önereceği şeklide soğuk kompres uygulaması bölgedeki ödemin giderilmesi sağlanır. Labiumlar kanlanma açısından zengin bir bölge olduğu için yaranın iyileşmesi de hızlıca tamamlanır. Bölgedeki dikişler kullanılan dikiş materyalinin türüne göre 10-15 gün içerisinde emilir veya düşerler. İşlem sonrası ağrınız olabilir ve hekiminiz ağrı tedavisi önerebilir. Hastadan hastaya değişmekle birlikte genellikle işlemden birkaç gün sonra işinize dönebilirsiniz. Herhangi bir komplikasyon şekillenmediği takdirde bölgenin tamamen iyileşmesi ise normal şartlarda ortalama 30 günü bulmaktadır. İyileşme süresince hijyene azami dikkat edilmeli ve bölgenin tam iyileşmesi sağlanana kadar 4 hafta boyunca; Pansumanlarınız hekiminizin önerdiği sıklıkta yapılmalıdır. Yoga, pilates gibi bölgede gerilmeye neden olacak sporlardan, At binme, bisiklete binme gibi bölgede basıya sebep olabilecek sporlardan kaçınılmalıdır. Tuvalet temizliği her zaman olduğu gibi bu dönemde de önden arkaya doğru yapılmalıdır. Enfeksiyon riskini önlemek için doktorunuzun tavsiye edeceği süre boyunca havuza, hamama, denize, jakuziye girilmemeli, küvette banyo yapmak yerine ayakta duş alma tercih edilmelidir. Genellikle hekiminiz ilk günden itibaren ayakta duş almanıza izin verir. Tam iyileşme sağlanana kadar, 4 hafta boyunca cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Yine tam iyileşme sağlanana kadar bölgeye epilasyon, ağda gibi uygulamalar yapılmamalıdır. Labioplasti hakkında sıkça sorulan sorular LABİOPLASTİ DOĞUM YAPMAYA ENGEL MİDİR? Labioplasti doğum kanalını etkileyen bir işlem değildir, vajinal normal doğumu veya sezeryan ameliyatını etkilemez. LABİOPLASTİ SONRASI DİKİŞ İZİ KALIR MI? Deneyimli ve konusunda uzman hekim tarafından gerçekleştirilen operasyon sonrası dikiş izi kalmaz ve bu operasyonu geçirmiş olduğunuz anlaşılmaz. LABİOPLASTİ SONRASI İÇ DUDAKLARDA TEKRARDAN SARKMA OLUR MU? Ameliyat sonrası fazla dokunun uzaklaştırıldığı bölgede yeniden doku üremesi ve sarkma görülmez. LABİOPLASTİ CİNSEL AÇIDAN AKTİF OLMAYAN KADINLARA UYGULANABİLİR Mİ? Kızlık zarı vajinanın iç kısmında yer aldığı için işlem sırasında zarar görmez, işlem cinsel açıdan aktif olmayan kişiler için uygundur. LABİOPLASTİ İÇİN YAŞ SINIRI VAR MIDIR? Herhangi bir yaş sınırlaması yoktur, iç dudaklardaki sarkma nedeniyle yaşam kalitesi bozulmuş veya iç dudakların aşırı sarkması sonucu ameliyatın tıbbi bir zorunluluk haline geldiği kişilere hekimin uygun görmesi halinde yapılabilir. İşlem 18 yaşını doldurmuş, evli ya da bekar, doğum yapmış veya yapmamış her yaştan erişkin kadına uygulanabilir. Her cerrahi girişim gibi labioplasti de konusunda uzman hekimler tarafından, gerekli teknolojik donanımına sahip, hasta mahremiyetine ve hasta haklarına özen gösteren sağlık kuruluşlarında yapılmalıdır. Siz de hekiminizden randevu alarak kontrole gelebilir ve yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.
HGB nedir? HGB ne demek? Hemoglobin nedir? HGB nedir, HGB ne demek, HGB değeri nedir, HGB düşüklüğü nedir, HGB yüksekliği nedir, kanda HGB nedir, hemoglobin ne demek, hemoglobin nedir? HGB ve hemoglobin hakkında merak ettiklerinizi mercek altına aldığımız yazımızda HGB nedir, HGB ne demek, Hemoglobin nedir ve HGB değeri nedir gibi soruların yanıtlarını mercek altına alacağız. HGB nedir? Çölyak hastalığı nedir? Çölyak hastalığı nedir ve belirtileri nelerdir konusunu merak eden edenler için çölyak hastalığını mercek altına aldık. Sınav Kaygısı Sınav kaygısı nedir ve baş etme yöntemleri nelerdir? Alerji Nedir? Op. Dr. Erkan Aktan "Alerji Nedir?" sorusunu yanıtlıyor. Ferritin nedir? Ferritin eksikliği nedir? Ferritin nedir, ferritin eksikliği nedir, ferritin ne demek, ferritin düşüklüğü nedir sorularını cevaplayarak ferritin düşüklüğü nedir, ferritin düşüklüğü neden olur, ferritin düşüklüğü belirtileri nelerdir, ferritin düşüklüğü tedavisi, ferritin yüksekliği nedir, ferritin yüksekliği neden olur, ferritin yüksekliği belirtileri nelerdir, ferritin yüksekliği tedavisi gibi ferritin hakkında merak eidlen konulara ışık tutulabilir. SMA nedir, belirtileri nelerdir? SMA hastalığı tedavisi var mı? Evlilik Öncesi Ulusal SMA Taşıyıcı Tarama Programı kapsamında Sağlık Bakanlığı'nın aldığı karar ile SMA taraması nedir? SMA taraması ne kadar, ücretsiz midir? Evlilik öncesi SMA taraması nedir? soruları gündeme geldi. Peki, SMA taraması nedir? SMA taraması ne kadar, ücretsiz midir? Evlilik öncesi SMA taraması nedir? İşte detaylar... Narsist ne demek? Narsist nedir? Narsist kişilik bozukluğu nedir? Narsist kişilik bozukluğu hakkında araştırma yapanların merak ettiği narsist ne demek, narsist nedir, narsist kişilik bozukluğu nedir gibi konuları mercek altına alıyoruz. Narsisizm hakkında merak edilen tüm soruların cevaplandığı yazımızda narsist ne demek, narsist kişilik bozukluğu nedir ve narsist nedir sorularının yanıtlarını bulacaksınız. HÜS hastalığı nedir? HÜS açılımı nedir? Bolu'nun Çaydurt Yuva köyü bölgesinde içme suyundan etkilenen bazı hastaların tetkiklerinde kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliği ile seyreden Hemolitik Üremik Sendrom HÜS tanısına ulaşıldı. HÜS nedir? HÜS hastalığı açılımı nedir? Delmicron nedir? Delmicron varyantı Omicron'dan farkı nedir? Ülkemiz de dahil olmak üzere, dünya genelinde Omicron vakalarının arttığını görüyoruz. Üçüncü ve dördüncü bir Covid-19 dalgası olasılığına ilişkin endişeleri artarken delta ve omicron varyantına sahip hasta sayılarının artışına tanık olduk. Peki, Delmicron nedir? Delmicron varyantı Omicron'dan farkı nedir? Pestist nedir? Pestist öldürücü müdür? 'Luo Xiao Mao Mao Zi' smiyle bilinen TikTok fenomeni, bir sosyal medya platformunda canlı yayın sırasında pestisit içerek yaşamına son verdi. Peki pestist nedir? Ventilatör cihazı nedir? Ventilatör nedir, ne işe yarar? Coronavirüs salgınının kişide nefes almada zorluğa neden olmasıyla ventilatör solunum cihazı sistemlerine ihityaç arttı. Peki, ventilatör ne demek? Hastanın nefes almakta güçlük çektiği durumlarda mekanik ventilatörler ile solunum desteği verilir. Ventilatör cihazı nedir? Ventilatör ne işe yarar? Gergedan Gribi Nedir? Bazı medya organlarında gündeme gelen 'gergedan gribi' virüsü merak konusu oldu. Peki 'gergedan gribi' nedir? KOAH Nedir? KOAH Hastalığının Belirtileri ve Tedavileri Nedir? Türkiye en sık görülen ülkelerden biri oldu. Türkiye'de her 100 kişiden 4'ü KOAH'lı. 21 Kasım Dünya KOAH Günü sebebiyle bilgiler veren Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, hastalığın yeterince tanınmadığını vurguladı. Peki, KOAH nedir, belirtileri nedir, tedavisi nasıldır? Pelvik Konjesyon Sendromu Nedir? Pelvik konjesyon sendromu nedir, gibi tüm sorularınızın cevaplarını Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk cevapladı. Doğumda yeni trend "tohumlama" Tohumlama anlamına gelen seeding yöntemi özellikle Avustralya'da gittikçe daha popüler hale geliyor. Peki seeding nedir? Gebelik Şekeri Gebelik şekeri nedir, neden çıkar, kimler risk altındadır, korunma yolları nelerdir, nasıl beslenilmelidir ? gibi bir çok soruya cevap bulabilirsiniz . Bipolar Bozukluk Nedir? Babasını öldüren ünlü oyuncudan sonra akıllara şu soru geldi Bipolar bozukluk nedir? İşte cevabı... Hangi Benler Risk Taşıyor? Benlerin kansere dönüşme riski nedir, ne zaman doktora başvurulmalıdır? İşte benlerle ilgili merak edilenler... Bu Yaz Tırtıllara Dikkat! Uzmanlar son günlerde Adalar'da meydana gelen tırtıl alerjisine karşı uyarıyor... Peki nedir bu tırtıl alerjisi? Hatırlatma dozu nedir? Hatırlatma dozu ne zaman yapılır? Hatırlatma dozu nedir sorusunun yanıtı merak ediliyor. Koronavirüs vaka sayılarındaki artış ile birlikte adını sıkça duyduğumu hatırlatma dozu nedir? Hatırlatma dozu kaçıncı doz olduğu karıştırılmaktadır. Peki, Hatırlatma dozu nedir? Hatırlatma dozu ne zaman yapılır? Hatırlatma dozu zorunlu mu? 3. doz aşı ne zaman yapılmalı? İşte detaylar haberimizde... Hatırlatma dozu nedir? Hatırlatma dozu ne zaman yapılır? Hatırlatma dozu nedir sorusunun yanıtı merak ediliyor. Koronavirüs vaka sayılarındaki artış ile birlikte adını sıkça duyduğumu hatırlatma dozu nedir? Hatırlatma dozu kaçıncı doz olduğu karıştırılmaktadır. Peki, Hatırlatma dozu nedir? Hatırlatma dozu ne zaman yapılır? Hatırlatma dozu zorunlu mu? 3. doz aşı ne zaman yapılmalı? İşte detaylar haberimizde... Endoskopi nedir? Endoskopi nasıl yapılır? Endoskopi teşhis amaçlı yapılabildiği gibi tedavi için de yapılabilmektedir. "Endoskopi nedir?" , "Endoskopi yapılmasının nedeni nedir?", "Endoskopi işlemi için hangi doktora gidilmelidir?" , "Endoskopi riskli bir işlem midir?" soruları endoskopi ile ilgili en çok merak edilen konuların başında gelmektedir. Peki, endoskopi nasıl yapılır? Endoskopi nedir? Parkinson nedir? Parkinson hastalığı belirtileri nedir? Parkinson tedavisi var mı? Halk arasında titrek felç veya titreme hastalığı olarak bilinir. Parkinson hakkında Parkinson hastalığı nedir? Parkinson belirtileri! başlıkları sıklıkla aratılır. Hastanın sosyal izolasyondan ve içe kapanmadan kaçınmasının sıklıkla altının çizildiği parkinson hastalığı hakkında "Parkinson hastalığı nedir? Parkinson hastalığı belirtileri nedir? Parkinson tedavisi var mı?" sorularının yanıtı merak ediliyor. Gut hastalığı! Gut hastalığı nedir? Gut hastalığı belirtileri nedir, neden olur, ne yemeli? Tekrarlayan gut, gelişmiş gut veya böbrek taşı sorunlarıyla karşılaşan gut hastaları "Gut hastalığı nedir? Gut hastalığı belirtileri nedir? Gut hastalığına ne iyi gelir? Gut hastalığı neden olur? Gut hastaları ne yemeli?" sorularının yanıtlarını araştırıyor. Padişah hastalığı ya da Hastalıkların Kralı olarak bilinen gut hastalığı aslında nedir? Sık sık araştırılan sağlık konuları arasında yer alan gut hakkında merak edilen soruların yanıtlarını sizler için derledik. Koronavirüs mutasyonu nedir? Vatandaşlar, Fahrettin Koca'nın "Ülkemizde koronanın İngiltere mutasyonları dışında, 2 kişide Güney Afrika varyantı, bir kişide de Brezilya varyantı görüldü" açıklamasından sonra Güney Afrika ve Brezilya mutasyonu nedir, ne demek, ne anlama geliyor merak etti. Peki, mutasyonlu koronavirüs nedir, korona mutasyonu nedir? Pandemi nedir? Pandemi planı, pandemi grip nedir? Pandemi ve epidemi farkı Koronavirüs'ün dünyayı etkisi altına almasıyla WHO Dünya Sağlık Örgütü pandemi ilan etti. Peki, pandemi nedir, pandemik hastalıklar neler? Pandemi ve epidemi arasındaki fark nedir? Pandemik İnfluenza olarak da bilinen virüs türlerine yönelik Sağlık Bakanlığı tarafından pandemi grip planı da bulunuyor. Pandemi grip planı nedir? Dişbudak Ağacı nedir, nerede ve nasıl yetişir? Dişbudak Ağacı özellikleri, bakımı ve faydaları hakkında bilgi Dünyada yetişen ağaç türleri oldukça önemli ağaçlardır. Herkesin araştırdığı dişbudak ağacının özellikleri merak ediliyor. Ağaç tiplerini inceleyen bireyler, dişbudak ağacının özelliklerini öğrenmek istiyor. Dişbudak ağacının faydaları da kişilerce araştırılan önemli ağaç bilgileri arasında bulunuyor. Dişbudak ağacı nedir? Özellikleri ve faydaları nelerdir? Dişbudak Ağacı nedir, nerede ve nasıl yetişir? Dişbudak Ağacı özellikleri, bakımı ve faydaları hakkında bilgi Gelinim Mutfakta Malaga pasta tarifi nedir? En güzel Malaga pasta tarifi! Gelinim Mutfakta programında Malaga pasta yapımı yemek yapmayı seven vatandaşlarımız tarafından merak edildi. Evde en kolay Malaga pasta yapımı tarifi nedir? araştırılmaya başlandı. Peki, Gelinim Mutfakta Malaga pasta tarifi nedir? En güzel Malaga pasta tarifi yapımı nerede? Malaga pasta için hangi malzemeleri neler? 10 6 tansiyon normal mi? Düşük tansiyon nedir? Yüksek tansiyon kaç olmalı? Tıbbi olarak hipotansiyon olarak bilinen düşük tansiyon, kan basıncı değerlerinin Üst sayı sistolik için 90 milimetre cıvanın mm Hg veya alt sayı diyastolik için 60 mm Hg' nin, yani 9 / 6 değerinin altında olduğu zaman ortaya çıkan durumdur. Peki, Düşük tansiyon nedir? 10 6 tansiyon normal mi? Düşük tansiyon neden olur? Düşük tansiyon nasıl tedavi edilir? 10 6 tansiyon normal mi? Düşük tansiyon nedir? Yüksek tansiyon kaç olmalı? Salmonella bakterisi nedir? Salmonella neden olur? İşte Salmonella virüsü hakkında bilinenler! Kinder markalı ürünlerde görülen salmonella bakterisi vakalarının birçok ülkede artması nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı, salmonella analizi sıklığını yüzde 100'e çıkarmıştı. Bakanlık, Avrupa Birliği'nin bildirdiği Kinder markalı ürünlerle ilgili toplatma kararı aldı. Açıklamada Türkiye'de bugüne kadar yapılan denetimler sonucu alınan numunelerin analizlerinde salmonella tespiti yapılamadığı bildirildi. Peki, Salmonella bakterisi nedir? Salmonella neden olur? Salmonella virüsü nedir?
Sir Ağda İstenmeyen tüylerden kurtulmak ve kişisel bakım için uygulanan ağda hem erkeklerin hem de kadınların sık tercih ettiği bir yöntem olarak öne çıkıyor. Sir ağda şekersiz yapısı, az malzeme ile kolayca uygulanması ve görece daha az acı vermesi nedeniyle ağda çeşitleri arasında en popüler tercihler arasında yer alıyor. Sir ağda makinesi ile kolayca kullanıma hazır hale getirilebildiği gibi basit ev malzemeleriyle de rahatça hazırlanabiliyor. Hem evlerde hem de kuaförlerde en çok kullanılan ağda cinsi olarak sir, doğal özü nedeniyle de kullanıcılardan tam not alıyor. Çam reçinesinin eşsiz yapışkan yapısı kullanılarak üretilen ağdalar, farklı markaların cilt tiplerine ve kullanıma amaçlarına göre çeşitlendirdikleri alternatifleriyle müşterilerin beğenisine sunuluyor. Kullanım kolaylığı sağlamak amacıyla soyulabilen, kolay sürülebilen, roll-on, boncuk ya da bant gibi farklı formatlarda satışa çıkarılan ürünler arasında her müşteri isteğine uygun sir ağdayı kolayca bulabiliyor. Sir ağdalar kılı kökünden alması ve uzun süreli pürüzsüz sağlaması ile öne çıkarken kullanıcı dostu uygulama alternatifleri nedeniyle de tercih ediliyor. Profesyonel kullanıma uygun gelişmiş modeller kadar ev ortamında kişilerin kendi kendilerine uygulayabilecekleri tasarımların da bulunması müşterilerden tam not alıyor. Sir ağda bandı ise ev ortamında en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor. Elin ısısı ile saniyeler içinde kullanıma hazır hale gelen bantlar hemen hemen her yerde zahmetsizce kullanılabiliyor. Üstelik bu bantların yüz, vücut ya da bikini bölgesi için alternatif formatları da bulunuyor. Uygulama sonrası duş gerektirmediği için günün her anında her alanda kolayca uygulanabilen sir ağdaları işlem sonrası basit bir yağlı mendille temizlemek yerleri oluyor. Üstelik bu yağlar içerdikleri değerli özler ile ağda sonrası hassaslaşan cilde bakım yapmasıyla kullanıcıları mutlu ediyor. Hem cilt bakımı hem kolay uygulama hem de kişisel bakım için tercih edilebilecek sir ağdanın alternatifleri arasında farklı koku ve içeriklere sahip ürünler bulunuyor Sir Ağda Çeşitleri ile Her Zaman Temiz Kişisel bakım ve hijyen için kişilerin istenmeyen tüylerinden kurtulması, bunu bir rutin içinde gerçekleştirmesi büyük bir önem taşıyor. Tüylerden kurtulmak için birçok yöntem bulunurken, uzun süre pürüzsüzlük sağlaması ve hızlı kullanımı nedeniyle sir ağda çeşitleri birçok kadın ve erkeğin ilk tercihi oluyor. Vücudun her bölgesinde kullanılabilen sir ağda genellikle satışa set halinde sürülüyor. Büyük alanlara uygulama yapmak için hem ekonomik hem de kolay bir alternatif olarak sir ağda seti kullanıcılardan tam not alıyor. İçeriğinde farklı formatlarda sir ağdanın yanı sıra, ağdayı uygulamak için spatula ve bez, temizlemek için bakım yağlı mendil gibi ürünlerin yer aldığı setler, pratik yapıları nedeniyle öne çıkıyor. Kullanıcıların ağda uygulaması için ihtiyaç duyabileceği birçok aksesuara yer veren bu setler birden fazla kez kullanılabiliyor. Kişilerin ten yapısına ve uygulama yapacakları alanlara göre farklı alternatifleri bulunan sir ağda çeşitleri özellikle şeker içermemeleri nedeniyle ilgi görüyor. Kıl köklerini güçsüzleştiren özel formülüyle sir ağdaların pudralı ve pudrasız seçenekleri bulunuyor. Ten üzerinde doğal peeling etkisi de yapan bu ağdalar ile hem epilasyon yapılıyor hem de cilt ölü derilerden temizleniyor. Sir ağdaların en sık tercih edilen formatları bant ve boncuk olmakla beraber hem yenilikçi hem de geleneksel birçok alternatife ulaşmak mümkün oluyor. Kiloluk sir ağdalar genellikle profesyonel kullanım için tasarlanan geleneksel model olmakla beraber evlerde özel ısıtma cihazları ile beraber kullanılarak kuaför konforu yakalanabiliyor. Bu ürünler arasında bezle kullanılan formüller kadar el ağdaları da büyük ilgi görülüyor. Büyük kalıp halinde satılan ürün kırılarak özel ısıtıcıya ya da cezveye konulup sıvı hale getirilmesi sağlandıktan sonra cilt üzerine uygulanıyor. El ağdaları beze ihtiyaç duyulmadan kolayca soyulurken diğer formatlar için bezle beraber çekilme işlemi yapılıyor. Kalıp formatlı sir ağda fiyatları gramaj olarak diğer formatlardan daha büyük olması ve birçok uygulamayı kolayca yapılması nedeniyle diğer ürünlerden farklılık gösteriyor. Oldukça ekonomik bir epilasyon yöntemi olan sir ağdaların yüz gibi küçük alanlara uygulamak için tasarlanan minimal ürünleri de bulunuyor. Sir ağda kalemi, hemen her yere taşınabilecek ve kullanıma kolayca hazırlanabilen pratik bir ürün olarak öne çıkıyor. Oldukça uygun fiyatlı bu tasarımlar yüz bölgesine ihtiyaç duyduğu hassasiyeti gösterirken istenmeyen tüyleri kökünden alarak uzun süreli bakım sağlıyor. Özellikle kaş ve dudak üstü alanda etkili sonuçlar veren kalem sir ağdalar, farklı cilt türlerine ve kıl tiplerine uygun alternatiflerle piyasaya sunuluyor. Ekonomik ve Kullanıcı Dostu Sir Ağda İstenmeyen tüylerinden uzun süreliğine kurtulmak isteyen, işlem sonrası tüylerin güçlenmesini engellenmeyi planlayan müşterin tercihi olan sir ağda, ekonomik olmasının yanı sıra kullanıcı dostu olmasıyla da dikkat çekiyor. Kısa süre içinde rahatça kullanıma hazır hale gelen bu ağdalar, özel bir yetenek ve özel alan istenmeksizin uygulanabiliyor. Kullanıma hazır ağda çeşitleri ise kısa süre içinde istenmeyen tüylerden kurtulmanın anahtarı olarak öne çıkıyor. Bantlar için el ile, kalıp formatlar için makine ya da cezve aracılığı ile kolayca ısıtılan ağdalar cilt üzerine yayıldıktan sonra çekilerek işlem tek seferde tamamlanıyor. Sir özel yapısı sayesinde kıllara güçlü şekilde tutunarak kökten alırken özel içeriği ile kılın tekrar çıkma süresini uzatıyor. Köklerin beslenmesini engelleyerek çıkacak kılın güçsüz ve ince çıkmasına katkı sunan bu ağdalar ile özellikle yaz aylarında uzun süreli pürüzsüzlük yaşanıyor. Sir ağda kullanımı, kolaylığının yanı sıra sağladığı bu avantajlar nedeniyle de kullanıcılar tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Uzun süreli pürüzsüzlük, gittikçe güçsüzleşen ve azalan tüyler ve ekonomik çözümler müşterileri mutlu ediyor. Bu pozitif özellikleri sayesinde sir ağdalar profesyonellerin de en çok tercih ettiği epilasyon yöntemi oluyor. Kuaförde yapılan epilasyon uygulamalarında hem hızlı hem de az acılı olması nedeniyle sir ağdalar öne çıkıyor. Kavanoz ya da konserve içinde satışa sunulan ağda çeşitleri hem birden fazla kullanıma rahatlıkla yetebilmesi hem de uzun süre muhafaza edilebilmesi nedeniyle ağdacıların gözde ürünleri arasında yer alıyor. Aynı şekilde kilo ile satın alınabilen ve steril şekilde birden fazla porsiyona bölünebilen taneli sir ağda da kuaförlerde ve ağda salonlarında tercih ediliyor. Boncuk ağdalar evde sık ağda yapan ve ekonomik bir çözüm arayan kullanıcılar tarafından da tercih edilebiliyor. Makine ya da cezvede kolayca sıvı forma dönüşebilen bu malzeme ile vücudun hemen her bölgesine ağda yapılabiliyor. Kişinin kendine uygulamasının da bir hayli kolay olduğu bu ağdalardan sonra duş gerekmesi de özellikle kuaför ve salonlarda tercih edilmesinin en önemli sebepleri arasında yer alıyor. Basit losyonlarla ve mendillerle kolayca temizlenen ağda kalıntıları sonrasında kişiler günlük hayatlarına rahatça devam edebiliyor. Pudralı ağda çeşitleri ise kullanıldıkları alanda kızarıklık oluşmasını engelleyerek kullanıcılara büyük bir avantaj sağlıyor. Özellikle epilasyon sonrası yüz bölgesinde oluşan kırmızı görüntüleri engellemeye yardımcı olan pudralı ürünler güzel kokularıyla da kullanıcılardan tam not alıyor. Kullanıcı dostu olması ve kolay kullanımı ile dikkat çeken sir ağda tüyler üzerindeki güçlü etkisiyle de öne çıkıyor. Sir Ağda ile İstenmeyen Tüylere Veda Edin Sir ağdanın en çok beğenilen yanları arasında yüz gibi hassas bölgelere rahatça uygulanabilmesi oluyor. Yüz bölgesinde kullanıcıları rahatsız eden tüylerin temizlenmesi için oldukça pratik bir yöntem olan sir ağda ile kısa sürede pürüzsüz bir görünüm yakalamak mümkün oluyor. Yüz bölgesi için ağda çeşitleri arasında hem pudralı hem klasik formüller bulunurken kullanıcılar kendi cilt tiplerine uygun ürünleri de tercih edebiliyor. Farklı markaların satışa sunduğu yüz bölgesine özel ürünler arasında hassas ciltlere ya da alerjik bünyelere uygun özel içerikler de bulunuyor. Bu ürünler hem erkekler hem de kadınların cildine kolayca uyum sağlayabiliyor. Sir ağda ile bıyık alma kadınlar kadar erkeklerin de tercih ettiği bir yöntem oluyor. Kadınların güçsüz ve ince yapılı dudak üstü tüylerini kolayca alan ağdalar erkeklerin hem bıyık kenarlarını hem de yanaklarını uzun süreli şekilde temizlemek için kullanılıyor. Üstelik bu yöntemle beraber ciltte kurumuş ve yıpranmış alanlar da temizlenerek peeling etkisi yakalanabiliyor. Kişisel bakımına dikkat eden erkek ve kadınların favori yöntemlerinden olan sir ağda özellikle yüz bölgesi için en hızlı ve uzun süreli bir çözüm olduğu için kullanıcılardan tam not alıyor. Kendinden metal formatlı ve kullanıma hızlı sürede hazırlanabilen kavanoz ya da kutulu ağda alternatifleri hem evlerde hem de salonlarda kullanılıyor. Yüz bölgesinde kullanılmak için sık tercih edilen bu ürünler, her cilt tipine rahatlıkla uyum sağlayabilmesiyle de dikkat çekiyor. Özellikle profesyoneller tarafından kullanılan bu ürünler hem makine içine hem de sıcak su içine yerleştirilerek kullanıma kolayca hazırlanıyor. Bazı modeller ise istenirse mikrodalga fırında bile ısıtılabiliyor. Hem salonlarda hem de evlerde sık tercih edilen ürünler arasında roll-on ağda çeşitleri de yer alıyor. Bu ürünler kendileri için özel olarak hazırlanan makine içine yerleştirilerek basitçe alana uygulanabiliyor. Uygulama hızını arttırırken alana uygulanan ağda miktarının olabilecek en ideal kalınlıkta olmasını sağlayan bu formatlar, ürünün uzun süre kullanılmasına yardımcı oluyor. Hem zaman hem de ürün açısından ekonomik bir çözüm sunan kartuşlu ürünler kullanıcıların uzanamadığı alanlara uygulama yapabilmelerini de kolaylaştırması açısından dikkat çekiyor. Kartuşlu tiplerle benzer şekilde çalışan formatlı ağda çeşitleri ise herhangi bir makineye gerek duyulmadan hemen cilt üzerine uygulanarak işlem yapılabiliyor. Özellikle yüz bölgesindeki küçük alanlara uygulama yapmak için ideal olan bu ürünler, gözden kaçan minik alanlarda rötuş yapmak için de tercih ediliyor. Yüksek Memnuniyet Oranıyla Sir Ağda Çeşitleri Epilasyon uygulamaları kullanıcıları istenmeyen tüylerden kurtarırken sonrasında tüylerin çıkış hızı ve formları da bir sonraki uygulama için müşterilerin tercihlerini belirliyor. Sir ağda tüylerin çıkış hızını azaltmasının yanında tüyleri yumuşattığı ve onları zayıflattığı için de kullanıcıları memnun ediyor. Sir ağda kullananlar, uygulama sonrası iki ile dört hafta arasında epilasyonlarının tadını çıkarırken daha sonrasında alanda çıkan tüylerinde azaldığı gözleniyor. Özel içeriği sayesinde cildi koruyan sirli ağdalar, tüyleri köklerinden alarak uzun süreli bir temizlik sağlarken onları incelterek bir sonraki uygulamayı da kolaylaştırıyor. Düzenli kullanımda ise birçok kullanıcı tüylerinin azaldığını belirtiyor. Sir ağda önerisi yapanlar genellikle hem konforlu kullanımın hem de sonrasında gördükleri faydaların altını çiziyor. Yüksek memnuniyet oranıyla bu yöntem geleneksel yöntemler arasında en çok tercih edilen yöntem olarak öne çıkıyor. Her yaş grubundan erkek ve kadının kolayca istenmeyen tüylerinden kurtulmak için kullanabileceği bu ürünler arasında onlarca farklı formata yer verilerek müşterilerin tam olarak isteklerine cevap veriliyor. Kullanım kolaylığı sunan ev tipi ağdaların yanı sıra salonlarda kullanılmak için üretilmiş gelişmiş ve yüksek gramajlı ürünler de kullanıcıların beğenisini kazanıyor. Vücudun farklı bölgelerine rahatlıkla uygulanabilen bu ürünler arasında özel cilt tipleri için alternatifler yer alıyor. Bikini bölgesi için öne çıkan sir ağda pudralı alternatifleri hassas bölgelerin incitmeden kolayca tüylerden arındırılmasına yardımcı olurken özel içerikleri ile cilt bakımına destek sunuyor. Cilt üzerine uygulandığında tüyleri köklerinden çekerken bölgedeki ölü deriyi de temizleyen ağda, batık oluşmasını da engelleyerek bir sonraki uygulamayı da kolaylaştırıyor. Sağlıklı ve canlı bir cilt yapısı için kullanıcıları koruma altına alan bu formatlar özellikle uzun süreli pürüzsüzlük sağlaması nedeniyle de tercih ediliyor. Özel bölgelerde olduğu gibi yüz bölgesinde de hem hassas hem de uzun süreli çözümler sunduğu için sir ağdalar popüler ürünler arasında yer alıyor. Sir ağda ile kaş alma işlemi için genel kullanımlı ürünlerin istenilen alana uygulanmasının yanı sıra, bantlı ya da kalem şeklindeki ürünler de tercih edilebiliyor. Günün her saatinde herhangi birinin rahatlıkla uygulama yapabileceği bu ağdalar ile kısa sürede bakım işlemi tamamlanıyor. İşlem sonrasında bakım yağları ile alanın temizlenmesi ise yeterli oluyor. Ağda doğru şekilde uygulandığında bölgede kızarıklık ya da hassasiyet oluşmazken oluşacak hassasiyet durumlarında da bölge kısa süre içinde eski haline dönebiliyor. Bu nedenle özellikle salonlarda yüz bölgesine kolayca uygulanan bu ağdalar kadın ve erkeklerin severek kullandığı yöntemler arasında bulunuyor. Kolay Uygulama, Etkili Sonuç Sir Ağda Oldukça kolay uygulanmasına rağmen etkili sonuçlar veren sir ağdalar, özellikle evde uygulandığında bazı noktalara özen göstermek gerekiyor. Sir ağda uygulaması sırasında cildin temiz olması, ağda sürülecek alanda açık yara ya da benzeri hassas bölgelerinin bulunması sağlık açısından büyük önem taşıyor. Kısa tüyleri bile rahatlıkla alan sir ağdalar yüksek yapışkan formları sayesinde cilt üzerine kolayca tutunuyor. Alanda bulunan yara kabuğu ya da sivilceler de bu yapışkanlık nedeniyle harekete geçebileceği için kullanıcıların hassas alanlarına karşı özel bir ilgi göstermesi gerekiyor. Yumuşak yapılı ve kolay uygulanabilir olması nedeniyle sir ağda genital bölge için en çok tercih edilen epilasyon yöntemleri arasında yer alıyor. Ancak uygulama sırasında kullanıcıların talihsiz kazalar yaşamamaları için kullanım öncesinde ağdaların ısısının cilde uygulamaya uygun olduğundan emin olması tavsiye ediliyor. Ağdanın diğer tip ağdalar gibi tüyün çıkış yönünde sürülmesi ve tersine tek hamlede çekilmesi de acıyı azalttığı gibi uygulama süresini de kısaltıyor. Sir ağda temizleme işlemi ise yağ bazlı temizlik jelleriyle yapılabileceği gibi bu işlem için özel olarak üretilmiş mendiller de tercih edilebiliyor. Basitçe alanı silerek kalıntılardan kolayca kurtulan kullanıcılar isterlerse duş almadan günlük hayatlarına geri dönebiliyor. Sir ağdalar uygulama kolaylığı açısından kullanıcıları mutlu eden ürünler olmasının yanı sıra hem etkili sonuçlar sunarak uzun süre rahatlık sağlamalarıyla hem de ekonomik bir yöntem olmasıyla öne çıkıyor. İstenmeyen tüylerden temizlenen alan kişinin cilt ve tüy tipine göre iki hafta ile dört hafta arası yeni bir uygulamaya ihtiyaç duymuyor. Ulaşılabilir fiyatıyla her bütçeye hitap eden sir ağda faydaları arasında cilde bakım yapması ve epilasyon sonrası ortaya çıkan batık ya da akne gibi problemleri azaltması da yer alıyor. Cildi ölü deriden arındırarak bakım yapan, gözenekleri açan ve kıl köklerinin görünürlüğünü azaltan bu yöntem kullanıcılardan tam not alıyor. Tatillerde, seyahatlerde rahatlıkla kullanılabilen ve kolayca kullanıma hazırlanan bantlar ise müşterilerin sıklıkla tercih ettiği formatlar arasında yer alıyor. Sir ağda bandı fiyatları markalara, kutu içeriğinde bulunan bant sayısına ve ürünün içerdiği ek özelliklere göre değişkenlik göstermekle beraber birden fazla kullanıma uygun olması ve hızla hazırlanması açısından müşterilerin beğenisini kazanıyor. Genel olarak ulaşılabilir fiyatlarıyla öne çıkan bu bantlar farklı yaş gruplarından kadın ve erkeklere hitap ediyor. Şimdi siz de hem farklı formatlardaki sir ağda ürünlerine kolayca ulaşmak, hızlı ve güvenli şekilde satın almak için Hepsiburada üzerinden siparişinizi oluşturabilirsiniz. Sir Ağda Nasıl Yapılır? Uygulaması bir hayli kolay olan bu ağda çam reçinesi ve şekersiz bitki özleriyle yapılır. Genellikle katı formda olan ürün ısıtılarak sıvı forma geçmesi sağlayarak kullanıma hazır hale getirilir. Sir Ağda Nasıl Temizlenir? Sir ağdanın temizliği için yağ bazlı temizleyiciler kullanılır. İstenirse hoş kokulu bir yağ ile temizlik yapılabileceği gibi bu işlem için tasarlanmış ürünler de tercih edilebilir. Sir Ağda Kaç Derece Isıtılır? Sir ağdanın ısıtılma derecesi ürüne göre değişiklik göstermekle beraber genellikle uygulamalarda bir derece arayışı bulunmaz. Ürün sıvı forma geçene kadar ısıtılır ve cilde uygulanabilecek ısıya düşüne kadar beklenir. Sir Ağda Nasıl Hazırlanır? Sir ağdalar özel makinelerde, mikrodalga fırında ya da sıcak su içinde ısıtılarak kullanıma hazır hale getirilir. Roll-on Sir Ağda Nasıl Kullanılır? Roll on formatlı ağdalar bu ürünler için hazırlanmış makinelerde ya da su içerisinde ısıtılarak kullanıma hazır hale getirilir. Özel ağız yapısı ile istenilen alana ağda kolayca uygulanır. Pazariz{ 1mateackbTerm"togglisTolkienCalleku>{3reason349 3057 trajmhe6k1t"/isTolkienUseku>{3reason349 3057 trajmhe6k1t"/
Frengi, sifiliz olarak da bilinmekte olan ve bir çeşit bakterinin neden olduğu, kronik ve cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Bu enfeksiyon her kişiden ortalama kişide görülmektedir. Afrika kökenli Amerikalılarda ise beyazlardan 30 kat daha fazla görülen bir hastalık olarak bilinmektedir. Çok eski zamanlardan itibaren bilinmekte olan bu hastalık vücudun pek çok bölgesini etkileyebilmektedir. Son dönemlerde frengi hastalığının görülme sıklığında artış yaşanmaktadır. Bunun nedeni ise cinsel ilişkilerin bugün geldiği noktadır. Yaşanan ilişkilerde serbestlik ve homoseksüellik artışı, hastalığın yaygınlaşmasında oldukça etkili bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Her yıl yaklaşık olarak 15 milyon kişinin bu hastalığa yakalandığı bilinmektedir. Nasıl Bulaşır? Bu hastalık için ana bulaşma yolu cinsel ilişkilerdir. Hasta insandan sağlıklı olana geçmektedir. Genital bölge ile teması sonucunda vücuttaki bir yaradan da bu mikrop bulaşmaktadır. Oral ve anal seks ise bu hastalığın bulaşmasında oldukça önemli bir faktördür. Aynı zamanda öpüşmekle de bulaştığı görülmüştür. Aynı zamanda anneden bebeğe bulaşması ihtimali de oldukça yüksektir. Frengi hastalığı olan hamile kadından henüz doğmamış bebeğe geçen mikrop, bebeklerin ölü doğmasına neden olabilmektedir. Bununla birlikte ölü doğmayan bebekler de erken doğumlar nedeniyle hayatlarını kaybedebilmektedir. Çok nadir olmasına rağmen bu hastalık farklı yollarla da bulaşabilmektedir. Frengili bir kişinin kanı başka bir kişinin yarasıyla temas ettiğinde hastalık bulaşabilmektedir. Ancak bu oldukça düşük bir ihtimaldir. Tedavisi Frengi tedavisinde pek çok hastalık gibi erken tanı koyulması oldukça önemlidir. Frenginin ilerlemesi halinde mikrobun etkilediği organlardaki hasarların geri döndürülmesi mümkün olmamaktadır. Öncelikle cinsel yolla bulaşmış bir hastalıktan şüphelenmeniz durumunda mutlaka uzman bir doktora başvurulması gerekmektedir. Verilecek penisilin, tetrasiklin, doksisiklin türündeki antibiyotiklerle tedavisi mümkündür. İlaçların dozları, uygulama şekilleri ve kullanma süreleri doktorlar tarafından belirlenmektedir. Sormak istediklerinizi, Deneyimlerinizi ve Fikirlerinizi Yorum Yaparak Paylaşabilirsiniz...
Batı nil virüsü; bir tür arbovirüs enfeksiyonu olarak tanımlanan, genel olarak Culex türü sivrisineklerin ısırması şeklinde bulaşma gösteren ve daha çok haziran-eylül ayları arasında yayılım gösteren bir virüstür. Batı Nil Virüsü Nedir? İlk olarak 1937 yılında Uganda'da ortaya çıkan batı nil virüsü, ana konağı vahşi kuşlar olan ve sivrisineklerin sokması ile bulaşan bir hastalıktır. Culex cinsi sivrisineklerin ısırması ile bulaşan bu virüs daha çok insanları ve atları etkilemektedir. İnsan sağlığını ve yaşamını tehdit eden bu virüs aynı zamanda birtakım nörolojik semptomlara da yol açmaktadır. Tek zincirli bir RNA virüsü olarak tanımlanan bu virüs dünya üzerinde pek çok ülkede değişik zamanlarda salgın oluşmasına neden olmuştur. İnsan vücuda bulaşan bir batı nil virüsünün kuluçka süresi 2-15 gün arasında değişkenlik göstermektedir. Genel olarak birçok kişide hafif semptomlar eşliğinde ortaya çıkar. Bazı kişilerde asemptomatik olarak geçirir yani herhangi bir şekilde belirti göstermezler. 50 yaş ve üzeri kişilerde hastalığı seyri daha hızlı ve etkili olmaktadır. Batı nil virüsü etkeni vahşi kuşlardır. Fakat sivrisineklerin ısırması ile bulaşma göstermektedir. Sivrisineklerin kanatlı başka hayvan türlerini sokması virüsün daha hızlı yayılmasına neden olmaktadır. Batı Nil Virüsü Nasıl Bulaşır? Kişiden kişiye bulaşması oldukça düşük ihtimal olan batı nil virüsü Culex türü sivrisineklerin sokması ile enfekte olmaktadır. Bu sinekler diğer hayvan türlerini de sokarlar ve yayılma bu şekilde hızlanır. Uzun mesafe uçan kuşlar bu virüsün farklı kıtalara sıçramasına da neden olabilmektedir. Afrika ve Asya kıtaların sık olarak karşımıza çıkan bu virüs son yıllarda Avrupa ve Amerika kıtalarında da görülmeye başlanmıştır. Toplumun sağlığını önemli ölçüde etkileyen bu virüs, mevsimsel olarak ülkemizde kuşların göç yolları üzerinde yer alan yerleşim merkezlerinde görülmektedir. İnsanların yanı sıra hayvanlara da bulaşmaktadır. Nörolojik etkisi nedeni ile menenjit, ensefalit ve ataksi birtakım hastalıkların meydana gelmesine neden olur. Culex cinsi sinekler kirli sularda yaşarlar ve foseptiklerde ürerler. Bunlar geceleri kan ile beslenirler. Batı nil virüsü insandan insana bulaşır mı diye baktığımızda, virüsün dış ortamda yaşayamayacağını ve bulaşmasının sadece sivrisinek ısırması ile olabileceğini belirtmek mümkündür. Fakat bazı vakalarda kan transfüzyonu ve organ nakli ile insandan insana bulaştığı da gözlemlenmiştir. Doğum sırasında emzirme ile anneden çocuğa geçebilmektedir. Batı Nil Virüsü Belirtileri Nelerdir? Nasıl Anlaşılır? Virüsün kuluçka süresi 2-15 gündür ve genel olarak belirtiler bu süreç içerisinde ortaya çıkar. Bazı kişilerde hiç belirti meydana gelmezken bazılarında ise yatarak tedavi gerektirebilir ve hatta ölüme neden olabilir. Batı nil virüsü ölüm oranı çok yüksek olmasa da bazı yaş gruplarını ve bağışıklığı düşük olanları önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Görülen belirtilerde baş ağrısı sık rastlanılan bir semptomdur. Batı nil virüsü sivrisinek aracılığı ile bulaştıktan sonra genel olarak grip benzeri belirtiler görülür. Ani yükselen ateş, halsizlik, mide bulantısı, kusma, ishal, kasların güçsüz olması, deride kızarıklık görülmesi ve lenf bezlerinin aşırı şekilde şişmesi söz konusu olur. Hastalığın şiddeti ilerlediği zaman santral sinir sisteminde tutulma oluşur ve zihin bulanıklığı, uyuşukluk, boynu dik tutamama, kas seyirmesi, titreme, geçici nörolojik fonksiyon bozuklukları, menenjit, ensefalit, ataksi ve felç oluşabilir. Genel olarak 0-18 yaş çocuklarda ciltte benekli kabartı ve döküntü gibi etkilerin meydana geldiği bu virüs aynı zamanda kalp kası iltihaplanması, pankreasın iltihaplanması, hepatit gibi sonuçlar oluşturabilir. Genel olarak %80 kişi belirti göstermemektedir. %20'sinin ise yaklaşık %90'ı yüksek ateş olarak belirti gösterir. Sinir sistemindeki tutulumlar toplam vakaların %10'u kadarında görülür. Batı Nil Virüsü Türkiye'de Var mı? Bulaşması ve yayılması hızlı bir şekilde gerçekleşen batı nil virüsü Türkiye' de görülmektedir. Bir tür seyahat hastalığı olarak tanımlanan bu virüs, enfeksiyonun görüldüğü yerlere giden vatandaşlara da bulaşabilmektedir. Pek çok farklı şekilde ülkemize de giriş yapabilmektedir. Batı Nil Virüsü Tedavisi Nasıl Yapılır? Bu virüs için geliştirilmiş olan henüz bir aşı ya da ilaç bulunmamaktadır. Genel olarak batı nil virüsü tanısı sonrasında belirtilerin hafifletilmesi ve hastanın yaşam kalitesinin artmasına yönelik birtakım tedaviler uygulanmaktadır. Aşı geliştirmek için çalışmalar ise devam etmektedir.
sir ağda ile bulaşan hastalıklar