🥅 Bakara Suresi 17 Ayet Tefsiri

BakaraSuresi 48. Ayet. “Öyle bir günden çekinip korunun ki o gün kimse kimsenin yerine ceza çekmeyecek, kimseden şefaat kabul edilmeyecek, kimseden fidye alınmayacak ve kimseye yardım edilmeyecektir.” (Bakara 2/48) Ayetinde bahsedilen bu gün, mahşer günüdür ve mahşer yerinde kimsenin kimseye yardımı olmayacaktır. TİNSURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU. Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla. Haberin Devamı. 1-Tîn'e ve zeytûn'a andolsun. 2-Sinâ Dağına andolsun, 3 ŞüphesizAllah, sabredenlerle beraberdir. Ey iman edenler, sabır ve namazla Allah (c.c.)'deh yardım talebinde bulununuz buyruluyor. Böyle bir âyet-i kerîme daha önce de geçti. Bakara sûresi 45. âyet-i kerimede buyuruyor Allah (c.c); Benî İsrail'e vermiş olduğu nimetleri hatırlatıyor Rabbim. Nimete nankörlük yaptıklarını da MüddessirSuresi 54-56. Ayet Tefsiri Müddessir Suresi Ayet Listesi. 1-5. 6-7. 8. 9. 10. 11-17. 18-30. 31. 32-37. 38-48. 49-53. 54-56. Kur'an-ı Kerim Uygulamalarımız. Windows Uygulaması Bununlabirlikte, kim yemediği takdirde ölecek derecede mecbur kalırsa, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak kaydıyla bunlardan yemesinde bir günah yoktur. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. TEFSİR: 168. ayette bütün insanlara hitap edilerek yalnızca helâl ve temiz rızıklardan yemeleri emredilmişti. Ayçiçeğisözlük anlamı Ayçiçeği sözlük anlamıAyetinin Tefsiri: Hz. Âdem’den son peygamber Hz Âhiret gününe ise yakînen inanırlar. 17 şubatta vizyona girecek filme özel olarak Türkçe altyazı yapıldığını böylece işitme engellilerin de izleyebileceğini belirtti. Bakara suresi 4 ayet anlamı Thy dış hatlar BAKARASURESİ TEFSİRİ (197 – 286 AYETLER) Gelelim haccın vaktine: Meâl-i Şerifi. 17- Kuşluk namazıdır. Tefsirci Ebu Hayyan Endelûsî, bunları özetleyerek der ki: “Bu görüşlerden her biri söylediği namazın fazileti hakkında vârid olan hadislerle, bir de bazısının, şu ve şu arasında ortada bulunmasıyla tercih Bakarasuresi 228. ayet. Bir önceki ayette boşanmaya karar verenler için bir sonraki ayette yani şu anda okuduğumuz ayette Allah azze ve celle 3 ay hali boyunca beklemeyi emrediyor bu duruma iddet beklemek denir. Din işleri yüksek kurulu bu meseleyi şöyle açıklamıştır; “ Saymak, miktar, adet ” anlamlarına gelen iddet, bir BakaraSuresi 17-20. Ayet Tefsiri. Yahut onlar, karanlıklar içinde gökten boşanan gök gürültülü, şimşekli bir yağmura tutulmuş kimseler gibidirler. BakaraSuresi Tefsiri | 265-266. Ayet-i Kerimeler. by hpadmin 3 Eylül 2021. 3 Eylül 2021. Bakara Suresi Tefsiri Kur'an-ı Kerim Tefsiri. 0 yorum. Facebook Twitter Whatsapp Telegram Email. 17 Temmuz 2022. Âl-i İmrân Suresi Tefsiri | 133-140. Ayet-i Kerimeler 24 Mayıs 2022. Yâ Gafûr! | Müziksiz İlahi AyetelKürsi Duası, Bakara Suresi'nin 255. ayeti olarak bilinmektedir. Ayetel Kürsi okunuşu ile insana huzur veren dualar arasında bulunmaktadır. BİST AliKara Hoca Bakara Süresi 17 Ayet Tefsir Dersi Nemwq. ❬ Önceki Sonraki ❭ مَثَلُهُمْ كَمَثَلِ ٱلَّذِى ٱسْتَوْقَدَ نَارًا فَلَمَّآ أَضَآءَتْ مَا حَوْلَهُۥ ذَهَبَ ٱللَّهُ بِنُورِهِمْ وَتَرَكَهُمْ فِى ظُلُمَٰتٍ لَّا يُبْصِرُونَ Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an MealiOnların durumu, bir ateş yakan kimseye benzer. O ateş yanıp etrafını aydınlattığında, Allah hemen onların aydınlığını giderir ve onları hiçbir şey göremeyecekleri karanlıklar içinde Okuyan Kur’an Meal-TefsirOnların münafıkların durumu, karanlıkta ateş tutuşturan kişi gibidir. Ateş, etrafını aydınlattığında Allah onların aydınlığını hemen giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; hiçbir şey göremezler.*Edip Yüksel Mesaj Kuran ÇevirisiDurumları, ateş yakan kimselerin şu durumuna benzer Ateş çevrelerini aydınlatmaya başlayınca ALLAH onların ışığını giderir ve onları karanlıklar içinde görmez bir halde durumu karanlıkta ateş yakan kimselerin durumu gibidir. Ateş, etraflarını aydınlatır aydınlatmaz, Allah onların ışığını yok eder ve onları karanlıklar içinde görmez halde Vakfı Süleymaniye Vakfı MealiTıpkı bir meşale yakmak isteyen kişiye benzerler. Meşale çevresini aydınlatınca sanki Allah, gözlerini kör etmiş ve onlan karanlıklar içinde bırakmış da bir şey göremez hale gelmişlerdir.*Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim GerçekOnların durumu, ateş yakan kimselerin durumunun tıpkısıdır. Çevrelerini aydınlattığı zaman, Allah, onların aydınlıklarını alır ve göremez durumda karanlıklar içinde İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’anOnların durumu şu kişinin durumuna benzer O kişi bir meş'ale tutuşturdu; Alevler etrafını aydınlatır aydınlatmaz Allah gözlerinin nurunu alıverdi ve kendilerini karanlıklar içinde bıraktı; artık göremezlerYaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim MealiOnların durumu şu kişinin durumuna benzer Bir ateş tutuşturmak istedi. Ateş, çevresindekileri aydınlattığında, Allah onların ışığını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı; artık Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe AnlamıBunların örneği, ateş yakan adamın örneğine benzer; ki onun ateşi çevresini aydınlattığı zaman, Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde sadeleştirilmiş Bunların durumu, bir ateş yakmak isteyen kimsenin durumuna benzer. Ateş, çevresindekileri aydınlatınca Allah, nurlarını gideriverip kendilerini karanlıklar içinde bırakır. Artık bunlar Esed Kur'an MesajıOnların hali, ateş yakan öyle kimselerin haline benzer ki, o ateş, çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah, görmesinler diye ışıklarını alıp onları zifiri karanlığa gömer;Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe MealiOnların durumu, geceleyin ateş yakan kimsenin durumuna benzer Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde karanlıklar içinde Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Mealibunların meseli şunun meseline benzer ki bir ateş yakmak istedi, vakta ki çevresindekileri aydınlattı, tam o sırada Allah nurlarını gideriverip kendilerini zulmetler içinde bıraktı, artık bunlar görmezlerSüleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce MealiOnların durumu, tıpkı şuna benzer ki, aydınlanmak için bir ateş yakmak istedi. Ateş çevresini aydınlatır aydınlatmaz, Allah onların nurunu giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, artık hali / örneği / durumu, ateş yakan kimsenin hali / örneği / durumu gibidir Ateş çevresini aydınlatmaya başlayınca Tanrı onların ışığını nur giderir ve onları karanlıklar içinde görmez bir halde Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i KerimOnların haali bir ateş yakanın haali gibidir ki o ateş çevresindekileri aydınlatınca Allah ışıklarını giderib söndürüb kendilerini karanlıklar içinde, görmez ve şaşkın kimse ler haalinde misali; ateş yakan kimsenin misali gibidir ki, ateş çevresindekileri aydınlatınca, Allah onların ışığını giderdi. Karanlıkların içerisinde görmez halde Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe AnlamıOnların hali, çevresini aydınlatmak için ateş yakan kimsenin haline benzer. Ateş çevresindekileri aydınlattığı sırada Allah onun ışığını giderir ve onları karanlıklar içerisinde görmez bir halde Yıldırım Kuran-ı Kerim ve MealiBunların durumu, aydınlanmak için ateş yakan bir kimsenin durumuna benzer. Ateş çevresini aydınlatır aydınlatmaz, Allah onların gözlerinin nurunu giderir ve karanlıklar içinde bırakır, onlar da göremez Hulusi Türkçe Kur'an ÇözümüOnların misali ateş yakana benzer, ki yakılan ateş çevreyi aydınlatır. Ne varki kendi hakikatlerinden gelen nur açığa çıkmadığı için, karanlığa terkedilir; artık göremez!Edip Yüksel Eski Baskı Mesaj Kuran ÇevirisiDurumları, ateş yakan kimselerin şu durumuna benzer Ateş çevrelerini aydınlatmaya başlayınca ALLAH onların ışığını giderir ve onları karanlıklar içinde görmez bir halde Aktaş Eski Baskı Kerim Kur'anOnların durumu karanlıkta ateş yakan kimselerin durumu gibidir. Ateş, etraflarını aydınlatır aydınlatmaz, Allah onların ışığını yok eder ve onları karanlıklar içinde görmez halde Khalifa The Final TestamentTheir example is like those who start a fire, then, as it begins to shed light around them, GOD takes away their light, leaving them in darkness, unable to Monotheist Group The Quran A Monotheist TranslationTheir example is like the one who lights a fire, so when it illuminates what is around him, God takes away his light and leaves him in the darkness not Quran A Reformist TranslationTheir example is like one who lights a fire, so when it illuminates what is around him, God takes away his light and leaves him in the darkness not seeing. Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Meśeluhum kemeśeli-lleżi-stevkade nâran felemmâ edâet mâ havlehu żehebaAllâhu binûrihim veterakehum fî zulumâtin lâ yubsirûneOnlar, bir ateş yakıp ışıklanmak isteyen kimseye benzerler. Ateş, çevrelerindeki şeyleri aydınlattı mı Allah, nurlarını alıverir de onları karanlıklarda bırakır, görmezler. Bunların münafıkların misali, karanlıkta ateş yakan adamın örneğine benzer; ki onun ateşi çevresini biraz aydınlattığı ve tam da zulümattan kurtulduğunu sandığı bir anda, Allah onların nurlarını giderip hidayetlerini karartır ve artık göremez bakar kör bir şekilde karanlıklar içinde bırakıp kendi hallerine terk ediverir.Onların hali, bir ateş yakan kimsenin haline benzer ki; o ateş çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların ışığını alıp, zifiri karanlıkta hakka davet sırasında Muhammed'e takındıkları tavır, müjde veya uyarı ateşi yakarak insanları bilgilendiren bir haberciye kuşkucu-ikiyüzlü yaklaşan kimselerle ilgili söylenen darb-ı mesele benziyor. Şöyle ki, Muhammed'in, toplumların değişimi-dönüşümü için getirdiği esasları, Kur'an ayetleri ve sünnet ayan-beyan açıklarken, münafıkların düşmanca iki yüzlü tavır takınmaları, Kur'anı ve Sünneti anlamazlıktan gelmeleri sebebiyle Allah önlerini aydınlatan, hak ve hakikati gösteren nuru onlardan uzaklaştırıyor. Onları şüphe, nifak ve inkâr karanlıklarında bırakıyor. Ne doğruyu, hakkı görebiliyorlar, ne de hayrı şerden ayırt Kur’ân-ı Kerim, 63/3; Hak Dini Kur-an Dili 1/ örneği ateş yakan bir adamın örneği gibidir ki, her ne zaman bu ateş o kişinin etrafını aydınlatsa Allah bunların gözlerinin nurunu alır da, hiçbir şeyi göremez halde karanlığın içinde kalırlar. [3] örnek gösterilen kişinin yaktığı ateş onun etrafını aydınlatsa da, Yüce Allah, berikilerin gözlerinin nurlarını alarak o aydınlıktan yararlanma... Devamı..Bunların örneği, ateş yakan adamın örneğine benzer; ki onun ateşi çevresini aydınlattığı zaman, Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde hâli, o kimsenin hâli gibidir ki, o korkulu bir sahrada ateş yaktı da çevresini aydınlattığı zaman, tam o sırada Allah nurlarını giderip kendilerini karanlıklar içinde bıraktı; artık görmezler. İşte münafıkların hâli de böyledir. Dünyada selâmet ve emniyet üzere olduklarını sanırlar, fakat öldükleri zaman kendilerine korku ve azâb gelir.Onların örneği şu adam gibidir ki; bir ateş tutuşturmak ister; ateş etrafını aydınlatınca Allah onların göz nurunu alır, onları karanlıklar içinde bırakır. Onlar öylece durumu, bir ateş yakan kimseye benzer. O ateş yanıp etrafını aydınlattığında, Allah hemen onların aydınlığını giderir ve onları hiçbir şey göremeyecekleri karanlıklar içinde geceleyin aydınlık için, ateş yakan bir kimseye benzerler, ateş çevresine ışık verince, Allah söyündürür ışıkların, karanlıkta bırakarak birbirlerin göremezlerOnların durumu, geceleyin ateş yakan kimsenin durumu gibidir ki ateş tam çevresini aydınlattığı sırada yaptıkları yüzünden Allah, ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde zifiri karanlıkta etrâfın zulmetini görmek içün ateş yakan adama benzerler. Allâh ateşlerini aldığı gibi karanlıkda kalırlar ve çevresini aydınlatmak için ateş yakan kimseye benzerler ki, Allah ışıklarını yok edince, onları karanlıklar içinde görmez bir halde durumu, geceleyin ateş yakan kimsenin durumuna benzer Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde karanlıklar içinde münafıkların durumu, karanlık gecede bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; artık hiçbir şeyi görmezler. Âyet, münafıkların ilk anda İslâm’ın nurundan aydınlanıp müslüman olmalarını, karanlık gecede yanan meş’aleye ve ondan faydalananlara; sonra hemen kü... Devamı..Durumları, ateş yakan kimselerin şu durumuna benzer Ateş çevrelerini aydınlatmaya başlayınca ALLAH onların ışığını giderir ve onları karanlıklar içinde görmez bir halde durumu, bir ateş yakanın durumu gibidir. Ateş çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların gözlerinin nurlarını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, artık meseli şunun meseline benzer ki bir ateş yakmak istedi, vaktaki çevresindekileri aydınlattı, tam o sırada Allah nurlarını gideriverip kendilerini zulmetler içinde bıraktı, artık bunlar görmezlerOnların durumu karanlıkta ateş yakan kimselerin durumu gibidir. Ateş, etraflarını aydınlatır aydınlatmaz, Allah onların ışığını yok eder ve onları karanlıklar içinde görmez halde haali bir ateş yakanın haali gibidir ki o ateş çevresindekileri aydınlatınca Allah ışıklarını giderib söndürüb kendilerini karanlıklar içinde, görmez ve şaşkın kimse ler haalinde o münâfıkların misâli, karanlıkta ateş yakan kimsenin hâli gibidir. Derken o ateş etrâfını aydınlatınca, Allah onların nûrunu giderdi ve onları karanlıklar içinde görmez bir hâlde misali, içlerinden birisinin bir ateş yakıp ta, ateş çevresini aydınlattığı zaman, Allah onların aydınlıklarını giderip de, onları karanlıklar içerisinde bıraktığında, hiçbir şey göremeyen kimselerin durumuna durumu o kimselerin durumuna benzer ki ateş yakıp ortalığı aydınlatmışlardır. Ancak Allah, o ateşin ışığını yoketmiş, onları karanlıklar içinde, gözleri görmez olarak hali, o kimsenin hali gibidir ki ateş [¹] yakar da ateş etraflarını aydınlatınca Allah aydınlığını giderip onları karanlıklar içinde, görmez bir halde bırakır.[1] Karanlık bir gecede yolu görmek İçinOnların durumu; tıpkı bir ateş yakıp da ateş etrafını aydınlattığında Allah’ın ışıklarını giderdiği/ateşini söndürdüğü ve onların artık hiçbir şey göremeyecekleri zifiri karanlıklar [zulûmât] içine terk ettiği kimselerin durumu örneği ateş yakan, ateş etraflarını aydınlatınca Allah'ın nurlarını yok ettiği ve onları hiçbir şeyi göremedikleri karanlıklarda terk ettiği kimsenin örneği durumu, ateş yakıp etrafı güzelce aydınlatmaya çalışan bir adamın çevresinde toplanıp, ateşin aydınlığından istifade eden insanların hâline benzer. Bu örnekte ateş yakan kişi Hz. Muhammed; yaktığı ateş de, güneş gibi parlak mesajıyla inkâr ve cehâlet karanlıklarını yok eden Kur’an’dır Ateş alev alev yanıp etrafını aydınlatmaya başlayınca, adâlet ve doğruluk ilkelerine dayalı İslâm sistemi topluma egemen olmaya başlar. Bu durum, adâlete susamış mazlum halkı sevince boğarken, karanlık ortamda her türlü zulüm ve haksızlığı yapmaya alışmış olan zâlimleri çileden çıkarır. Herkes gibi ışığı gören ve başlangıçta iman etme imkânına sahip olan bu insanlar; kibir, ihtirâs, kıskançlık, çıkarcılık gibi sebeplerle ilâhî mesaja karşı düşmanca tavır takınırlar. Kan ve gözyaşıyla beslenen kölelik düzenlerinin sarsılmaya başladığını görünce de, ışığa karşı amansız bir savaş başlatırlar. Bunun üzerine, Allah’ın insan için varettiği yaratılış kanunları devreye girer Allah, bu nankörlerin gözlerinin nurunu ve hakîkatigörme yeteneklerini ellerinden geri alarak, onları karanlıklar içinde bırakır ve böylece, ışık kaynağının yanı başında, kopkoyu inkâr karanlığına gömülürler. Öyle ki, artık en apaçık delilleri, en açık mucizeleri bilegörmezler. Onların misâli, ateş yakmak istemiş kimsenin misâli gibidir. Ateş Çevresindekileri aydınlattıkça, Allah, onların nûrunu gidermiş; onları karanlıklarda bırakmıştır, durumu, karanlıkta ateş yakanların durumuna benziyor Ateş tam çevrelerini aydınlatıp dururken, hani Allah'tan ışıkları söner de, zifiri karanlıklar içerisinde kalır ya insan! Hani çevresini göremez durumu geceleyin ateş yakan kimsenin durumuna benzer. Gecenin karanlığında yakılan ateş sönünce nasıl karanlık içinde kalıyorlarsa; dünyadaki hayatları da karanlık içinde kalır. Söyledikleri yalanlar gecede yakılan ateş gibidir. Sadece kısa bir an için dünyalarını aydınlatır. Ancak Allah onların yalanlarını söndürünce sadece karanlık kalır. Allah’ın ayetleriyle aydınlattığı yol, onların nefislerinin, benliklerinin çirkinliğini ortaya koyacağından, bunu asla kabul etmezler. Bu yüzden de içleri karardıkça karararak, kapkara bir hale döner. Gönderdiğimiz ayetler, karanlık içindeki insana çarpan ışık gibidir. Gözlerinin kapanmasına neden olur. Onların münafıkların durumu, karanlıkta ateş tutuşturan kişi gibidir. Ateş, etrafını aydınlattığında Allah onların aydınlığını hemen giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; hiçbir şey göremezler. [*]Yüce Allah burada bir benzetme yapmakta, aydınlanmak üzere bir ateş tutuşturan kişiyi ve ateşin durumunu örneğe konu edinmektedir. Buna göre, eline al... Devamı..Bu münâfıkların durumu,¹ karanlıkta ateş yakan, tam ateş etrafını aydınlatınca da Allah’ın görme duyularını alarak² kendilerini hiçbir şeyi göremeyecekleri koyu bir karanlıkta bıraktığı kimsenin durumu, Mesel Bir şeyin benzeri, demektir. Daha önce yaşanan bir hâdise ve bir tecrübeden dolayı söylenen ve “atasözü” diye dilden dile dolaşan güzel sözle... Devamı..Onların hali, ateş yakan öyle kimselerin haline benzer ki, o ateş, çevrelerini aydınlatır aydınlatmaz Allah, göremesinler diye onların ışığını alıp onları zifiri karanlığa gömer;Onların hali, çevresini aydınlatmak için ateş yakan kimsenin haline benzer. Ateş onun çevresini aydınlattığı sırada Allah onun ışığını giderir de hiçbir şey göremez bir halde onları karanlıklar içerisinde bırakıverir. 2/257, 6/39, 24/40Onların durumu şu kişinin durumuna benzer O kişi bir meş’ale tutuşturdu;[³³] Alevler etrafını aydınlatır aydınlatmaz Allah gözlerinin nurunu alıverdi ve kendilerini karanlıklar içinde bıraktı; artık göremezler[³⁴] [33] Buradaki ateş ısınmak için değil yol göstermek için yakılan ateştir. Bu nedenle “ateş yakan” diye değil “meş’ale tutuşturan” diye tercüme edilmes... Devamı..Onların meseli, ateş yakmış kimsenin meseli gibidir ki, o ateş vaktâ ki çevresindekilerini Teâlâ hemen onların nûrunu giderdi, onları zulmetler içinde görmez bir halde durumu, aydınlanmak için ateş yakan bir kimsenin durumuna benzer. Ateş çevresini aydınlatır aydınlatmaz. Allah onların gözlerinin nurunu giderir ve karanlıklar içinde bırakır, onlar da göremez olurlar. [63, 3]Onların durumu, tıpkı şuna benzer ki, aydınlanmak için bir ateş yakmak istedi. Ateş çevresini aydınlatır aydınlatmaz, Allah onların nurunu giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, artık misli şu kimsenin misli gibidir ki aydınlık içün âteş yakdı. Âteş parlayarak etrâfında bulunan şeyleri aydınlatdığı zamân Allâh onların nûrını giderdi. Ve onları karanlık içinde hiç bir şeyi görmez bir halde bir meşale yakmak isteyen kişiye benzerler. Meşale çevresini aydınlatınca sanki Allah, gözlerini kör etmiş ve onlan karanlıklar içinde bırakmış da bir şey göremez hale gelmişlerdir. [*][*] Âyette münafıkların durumları, istiare-i temsiliyye alegori denen mecazi anlatımla hali, çevresini aydınlatmak için ateş yakan kimsenin haline benzer. Ateş çevresindekileri aydınlattığı sırada Allah onun ışığını giderir ve onları karanlıklar içerisinde görmez bir halde hali, ateş yakan kimsenin durumu gibidir. Ateş parlayıp da çevresini aydınlatınca, Allah onların nurunu alıp onları karanlıkta bırakmış, birşey göremez durumu şu kişinin durumuna benzer Bir ateş tutuşturmak istedi. Ateş, çevresindekileri aydınlattığında, Allah onların ışığını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı; artık anlaruñ beñzeri ya'nį münāfıķlar meŝeli beñzeri gibidür anuñ kim yandurdı [2b] odı. pes ol vaķt kim aydın eyledi yörendürisini giderdi Tañrı aydınuñ anlaruñ daħı ķodı anları ķarañulıķlar içinde şöyle ki [...] ḳorḳulu yabanda āteş yaḳanlar [gibidir] [...] āteşleriniñnūr ve żiyāsını alaraḳ ḳaranlıḳda eṭrāfını görmeyerek [...]Onların münafiqlərin halı qaranlıq gecədə od yandıran şəxsin halına bənzər. Od yanıb ətrafındakıları işıqlandırdığı zaman Allah onların işıgını keçirər və özlərini zülmət içərisində qoyar, artıq heç nə likeness is as the likeness of one who kindleth fire, and when it sheddeth its light around him Allah taketh away their light and leaveth them in darkness, where they cannot see,Their similitude is that of a man38 who kindled a fire; when it lighted all around him, Allah took away their light and left them in utter darkness. So they could not The man wanted light; he only kindled a fire. It produced a blaze, and won the applause of all around. But it did not last long. When the flame wen... Devamı.. Bakara Süresi Meali Onların münafıkların durumu, karanlık gecede bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; artık hiçbir şeyi göremezler.Bakara Süresi Meali Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri Süresi Tefsiri Bu misalin açılımı şudur; Allah hidayeti dalalet mukabilinde satın alarak görür iken görmez olan bu münafıkları bir ateş yakan kimseye benzetmektedir. Ateş etrafı aydınlatıp ondan faydalandığı, sağı solu görüp ona alıştığı bir anda ateş birden sönüverir ve o zifri karanlıkta göremez ve yol bulamaz halde bu kişi bir de sağır olup işitmemekte, dilsiz olup konuşamamaktadır. Öyle ki ışık olsa bile artık göremeyecektir. Onun için önceki haline da hidayeti verip dalaleti almaları, sapkınlığı doğru yola tercihlerinde böyledirler. Bu temsil Allah’ın birçok ayette buyurduğu gibi, onların iman edip sonra küfre girdiklerini göstermektedir. Bunu Fahreddin Razi tefsirinde söyledikten sonra şöyle der;Buradaki teşbih ve benzetme son derece doğrudur. Çünkü onlar başta imanları sayesinde bir aydınlık ve nur elde ettiler, sonra nifaklarıyla bu nuru söndürdüler, böylece büyük bir şaşkınlık ve bocalama içine düştüler. Çünkü dini bocalama ve şaşkınlıktan daha büyük bir şaşkınlık aydınlıklarını giderir. Yani ateşin onlara fayda verecek kısmı olan ışığı giderir, zarar verecek kısmını; yani yakışını ve dumanı ise bırakır. Ve onları karanlıklar içinde bırakır’. Yani içinde bulundukları şüphe, küfür ve nifakın tam ortasında Artık göremezler’. Hiçbir hayır ve iyilik yolunu bilemez ve ona aynı zamanda sağırdır’ hiçbir hayır ve iyiliği işitmezler, dilsizlerdir’ kendilerine fayda verecek hiçbir şey konuşmazlar. ve körlerdir’ dalalette ve basiret körlüğü Allah başka bir ayette şöyle buyurur;’ Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz, lakin göğüsler içindeki kalpler kör olur Hacc’46’. Bu yüzden de daha önce içinde bulundukları ve sapıklık mukabilinde sattıkları hidayete geri İbn Kesir / İbn Kesir Tefsiri Tefsiru’l Kur’an’il Azim / C1 / bkz 240-242

bakara suresi 17 ayet tefsiri