🌉 Tiroid Ilacı Kullanırken Alkol Alınırmı

qVS9. Antidepresanlar nasıl ne şekilde içilmelii? İlaçlar nasıl kullanılmalı? Psikiyatri Uzmanı Barış Önen Ünsalver Vatan Gazetesi’nde anlattı… HANGİ İLAÇ NE İLE ALINMAMALI? Ünlü sanatçı Whitney Houston, Grammy Ödül törenine katılmak için geldiği Beverly Hilton Otel’deki odasında ölü bulundu. Ölüm nedeni henüz belli değil ancak, aldığı antidepresan ve kaygı giderici ilaçların alkolle birleşiminin sanatçıyı ölüme sürüklediği söyleniyor. Houston’un dramatik ölümü ilaçların yan etkileri ve diğer ilaçlarla etkileşimleri konusunu yeniden akıllara getirdi. Türkiye’de bilinçsiz kullanımın yaygınlığını da düşünürsek; konuyu enine boyuna araştırıp uzmanlarına sormak gerekiyordu. Sorduk... Üsküdar Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Feneryolu Polikliniği’nden Psikiyatr Dr. Barış Önen Ünsalver; ANTİDEPRESANLARLA KULLANILMAMASI GEREKEN İLAÇ VE İÇECEKLER - Antidepresan kullanırken sigara içmeye devam etmek antidepresanın etkisini düşürüyor. - Kahvenin içindeki kafein bazı ilaçların çözülmesini yavaşlatıp ilacın vücutta birikmesine neden oluyor, bazı ilaçların da vücuttan atılmasını hızlandırıyor. - Alkol karaciğerde parçalandığı için çoğu ilacın kandaki seviyesini artırarak sersemlik, baş dönmesi, yürüme bozuklukları, uyku hali, terleme ve benzeri yan etkilerie neden olabiliyor. - Antibiyotik, tansiyon düşürücü, diyabet ilaçları da antidepresanlarla benzer enzim sistemini kullanıyor. Bu nedenle bazı antidepresanlar bu ilaçları çözen enzimlerin faaliyetini engelleyerek diğer ilaçların zehirleyici doza çıkmasına neden olup tedavi sürecini olumsuz etkiliyor. - Doğum kontrol hapları da antidepresanların kan seviyesini artırarak yan etki doğurabiliyor. - Ağrı kesici kullanımı konusunda da dikkatli olmak gerekir. Fazla kullanım antidepresanların etkinliğini önemli oranda azaltabiliyor. - Bazı antidepresanlar noradrenalin ve dopamini artırarak tansiyon yükselmesine bazıları ise tansiyon düşmesine neden olabiliyor. Yani tansiyon sorunu olan kişilerde de ilaç seçimi çok önemli. - Kaygı giderici tedavide yaygın olarak kullanılan Xanax-Diazem ve türevleri gibi kaygı giderici anksiyolitik ilaçlar merkezi sinir sistemini baskılayıcı etki göstererek, uykuya dalmayı kolaylaştırıyor. Kaygı giderici bu ilaçların da antidepresanlar gibi farklı özellikleri var. Mesela bazıları vücuda girdikten sonra hemen çözülüp atılırken bazıları günlerce vücutta kalabiliyor. Özellikle alkolle birlikte alınmaları sakıncalı, çünkü alkol ile etkileşime girerek sinir sistemindeki baskılayıcı etkinin artmasına neden oluyorlar. VATAN Bu yazı 128489 kez okundu Yayınlanma Tarihi 23 Şubat 2012 Perşembe, 1511 Güncelleme Tarihi 23 Şubat 2012 Perşembe, 1512 Tiroid ilacı kullanan hastaların hormonları gerçekten normal’ düzeylere getirilebiliyor mu? 20 yıl önce fark ettiğim bir durumdu…. Ameliyatla tiroidi çıkarılan hastaların TSH düzeyleri normal olmasına karşın halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi, kilo alma gibi şikayetleri oluyordu. Hashimoto hastaları için de aynı durumun geçerli olduğunu gördüm ve nedenlerini araştırmaya başladım. 1. Sadece tiroid hormonu ile tedavi yeterli olmuyordu. Mutlaka destek tedavilerin olması elzemdi. Bunlar D vitamini, B12 vitamini, Selenyum, çinko gibi desteklerdi. 2. TSH’ın normal değerleri mIU/l olmasına karşın, her hastanın kendini iyi hissettiği TSH değeri farklıydı. 3. Tiroid hormon ilaçları sadece T4 hormonu içermekteydi. Acaba T3 eksikliği mi bu şikayetlerin nedeniydi? Tiroid bezinde sentezlenen hormonların %90’ı T4 %10’u T3 dür. ANCAK hücre içinde aktif olan T3 hormonudur !!! Normal koşullarda tiroid bezinde T4 ve T3 hormonları sentezlenir ayrıca T4 den T3 e dönüşüm olur. Hücre içinde iş görecek T3 hormonu için T4 den dönüşmesi çok önemlidir. Hashimoto gibi inflamatuar süreçlerde T4 hormonu T3 e dönüştürülemez. Reverse T3 e dönüşür. Reverse T3 de hücre girişini bloke ederek T3 ün hücre içine girişini engeller. Hashimoto gibi inflamatuar süreçlerde ve tiroid ameliyatı sonrası tiroid hormonu kullanan hastalarda, hücre içinde iş yapacak T3 hormonunun öneminin farkında olarak tedaviyi düzenlemek gerekir. Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi çok küçük bir bölüm olmasına rağmen tiroid çok önemli bir görevi üstlenir; metabolizmayı düzenlemek.. Kalp atışlarınız azalıyor, enerjiniz hemen düşüyor, egzersiz veya fiziksel aktivite sırasında daha az kalori yakıyorsanız az çalışan bir tiroidiniz olabilir. Gelin doğal yollarla bu problemi tedavi etmenin yollarını problemleri hakkında bilmeniz gerekenlerBu durum kadınlar arasında, özellikle de 60 yaş üstü kadınlarda oldukça yaygındır. Fakat, bugünlerde en yaygın tiroid hastalığı olan hipotiroidizm 30 yaşındaki kadınlarda daha sık görülmeye başladı. Bunun genetik bir problem olup olmadığı henüz kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, iyot eksikliği genellikle bu hastalığın en sık belirtileri Yorgunluk Açıklanamayan kilo alımı Şişkin ve soluk yüz Kas ağrısı Ses kısıklığı Kuru cilt Yüksek kolesterol Ağır regl dönemleri Eklem sorunları Hasta hiperitoridizm yaşadığında, tiroid normalde olduğundan daha aktif olur ve vücut aşırı T3 and T4 hormon seviyelerine ulaşır. Bu da vücudun normal süreçlerini belirtileri İştahta değişiklikler Baş dönmesi Sinir bozukluğu Kalp sorunları Rahatsızlık Terleme İshal Saç dökülmesi Doğurganlık problemleri Uyumakta sıkıntı Tiroidin daha iyi işlemesi için yiyecekler ve besleyici ögelerSelenyumTiroid hormonlarını aktive ederek bu organın daha iyi işlemesine yardımcı olmak gerekir. Buna yardımcı olabilecek bir seçenek selenyum alımını arttırmaktır. Bunu Brezilya fındığı yiyerek yapabilirsiniz. Günde bir avuç ve haftada beş gün. Bu ögeyi barındıran diğer yiyecekler sakatat, örneğin karaciğer ve deniz mahsulleridir. Ama dikkatli olmalısınız aşırı selenyum alımı tiroid problemlerini adamlarının Massachusetts Üniversitesi’nde yaptığı çalışma bazı kadınların çinko seviyelerindeki bozukluklar yüzünden tiroid problemleri yaşadığını ortaya koyuyor. Günlük alım 10 mg olmalıdır ve bu öge lenf reseptörlerine hücre düzeyinde etki ederek DNA’yı ve D vitaminiSoya fasülyesiTempeh ve miso tiroid hormonlarını bastırabilir. Eğer mümkünse organik soya fasulyesi tüketildiğinde hipotiroidizm tedavisinde oldukça etkili olacaktır. Özellikle soya fasulyesi fitik asit ve diğer bileşenler içerir ve bunlar vücuda alınan diğer besleyici ögelerin emilmesini sağlar, bu yüzden soya ürünleri tüketirken dikkatli eğer mümkünse çiğ yenmelidir. En iyi seçenekler Brüksel lahanası, karnıbahar ve brokolidir. Bu sebzeler iyodinin emilimini ve kullanımı bloke eder ve böylece aşırı işleyen tiroidi problemlerini doğal yollarla tedavi edinÖncelikle en iyi fikir doktorunuza başvurmak ve bir kan testi talep etmektir. İlaç temelli bir tedaviyi seçmek zorunda değilsiniz, bunun yerine bir homepati veya naturopati uzmanına başvurabilirsiniz ve onlar size antik çağlardan gelen tedavi yöntemlerine dayalı bir tedavi sunacaktır. Ama kan testi her zaman vücudunuzdaki TSH, T3, ve T4 seviyelerini belirlemek için tiroid problemleri sonucu hipotiroidizm yaşıyorsanız belli başlı yiyecekleri daha fazla tüketmelisiniz Deniz yosunlarını arame, kombu, nori deneyin. Yüksek oranda iyodin içerirler. Vitamin A alımını arttırmak için havuç ve elma. Daha fazla çinko için ton, ıspanak, fındık fıstık, dana eti ve tavuk. Diğer yandan, hipotiroidizm yaşıyorsanız aşağıdaki yiyecekleri tüketmeyin Şeker İşlenmiş yiyecekler Trans yağlar Rafine un Kayısı Armut Brokoli Kabak Bu sorunu yaşıyorsanız ilk listedeki yararlı yiyecekleri daha fazla tüketmeye özen bitki çayları tiroksin oranınızı arttırabilir. Ceviz ağacı yaprakları tiroidi uyaracak oranda iyodin içerir, ve alg ile yapılan çaylar vücut metabolizmasını düzenler, tiroid hormonu üretimini uyarır ve kan akışını dolaşımını arttırmak için düzenli egzersiz yapmak da önemlidir. Vücutta özgürce dolaşıp toksinleri temizleyecek besleyici ögeler tüketmelisiniz. Koşmak, zıplamak, ipe tırmanmak veya bisiklete binmek harika seçeneklerdir. En iyi çözüm aerobik ve kardiyo egzersizleridir. Bunlardan sevdiğiniz bir tanesini terapileri uygulayın, yoga, meditasyon veya tai chi tiroid fonksiyonlarına ve özellikle travma, depresyon ve kötü haberlerle gelen sorunlardan etkilenen hastalıklara iyi gelir. Bu sadece tiroidinize değil, bütün gündelik hayatınıza iyi gelecek!İlginizi çekebilir ... levotiron, tefor, euthyrox gibi tiroid hastalarının kullandıkları yapay tiroid hormonu içeren ilaçlar bu isim altında toplanabilir...bir süredir bütün bu ilaçların ortak özellikleri eczanelerde bulunmuyor olmaları... bu ilaçları kullananlar ömür boyu kullanmak zorunda oldukları halde... lanet olası dozları bir türlü ayarlanamayan ilaçlardır. az gelirse ayrı dert çok gelse ayrı dert, iki ucu boklu değnek. triot bezleri alınan annemin, ömrünün sonuna kadar kullanması gereken, zor bulunan ve sürekli dozajlarıyla oynanan lanet hormon ilaçları. eskiden hiç sıkıntısı olmazdı,her istediğinizde ulaşabilirdiniz bu aylarda ne olduysa bulunmaz oldu.bkz genç tiroid hastaları rahatsız gencecik yaşımda kullanmak zorunda kaldığım ilaç lakin hayatıma bir etkisi olmamıştır. hala alkol alabiliyorum şimdi şöyle. bunu aldıktan sonra kimine göre yirmi dk kimine göre yarım saat kimine göre kırk dakika hatta kimine göre de bir saat bekleme sorunu var ya? o yüzden kimi saati kurup üstüne uyuyor -bir sabah kahvecisi olarak ben onlardanım ama bak bugün ikinci alarmı duymadım ve ilacımın üzerine 2 saat uyuyup mesaime geç başladım- kimi o süreyi gözü saatte geçiriyor. size şunu söyleyeyim ki bu her türlü eziyettir. küçüktür ama yine de eziyettir. uykunuzu kendi ellerinizle bölmeniz de eziyettir, gözünüz saatte güne başlamayı beklemek de. en iyi ihtimalle 20 dk olsun, 3 günde 1 saat, ayda 10 saat, yılda, 120 saat senin hayatından çalınıyor. de ki 50 yıl daha yaşayacaksın, ömrünün 6000 saati gözün saatte kahve içmeyi ya da yemek yemeyi bekleyerek, en iyi ihtimalle ikinci ya da üçüncü sınıf bir nrem döneminde geçti. reva mıdır şimdi bu?ve şunu da biliyoruz ki en iyisinden tut en tırt olanına kadar, hiçbir hekim sizin bu şikayetlerinizi ciddiye almaz. ay ben kahveyle içeyim bunu emilimi az oluyorsa dozu ona göre arttırırım derseniz çocuk gibi azarlar sizi, "boş mideye" der üstüne basa basa. ama dostlar, sıkı durun ve keşfimi dinleyin bazı ülkelerdeki tiroid hastalarının böyle bir derdi orada bkz tirosint var! ışıklarla yazılsın. ve bu tirosint anladığıma göre kapsül değil de jel formatında olduğu için -görüntü olarak d vitaminlerine benziyolar- kana anında karışıyor. ayı gibi yeyip üstüne için, yine de emilimi azalmıyor. işte bunun için dünya tiroid günü arefesinde -25 mayıs- burayı okuyan tiroid kardeşlerimi bilinçlendirmek istedim. inanıyorum ki gerekli mercileri bulup onlardan talep edersek bir şekilde türkiyeye getirtebiliriz bir soru takılıyor aklıma. bu hayvan satıldığı ülkelerde sigorta kapsamı dıışında. tabletler sigorta kapsamında ama. hayır tiroid hastasıyız diye uyanır uyanmaz kahve içebilme hakkımız lüksten mi sayılıyor? eğer böyleyse teessüf ederim. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. İyi huylu tiroid nodüllerinde ne zaman tedavi gerekir? İnce iğne aspirasyon biyopsisinde nodül iyi huylu çıkarsa, nodülün büyüyüp büyümediği ve hastada şikayet yaratıp yaratmadığına bakılır. Hasta şikayetleri kozmetik olabildiği gibi, yutma güçlüğü, nefes darlığı, ses değişmesi ve boyun ağrısı gibi fonksiyonel şikayetler de olabilir. Nodül hormon salgılayan sıcak bir nodülse, çarpıntı, sinirlilik el titremesi, uykusuzluk, terleme gibi bulgular da tabloya eklenebilir. Tiroid nodülü hastada hiçbir şikayet yaratmıyorsa ve ultrason kontrollerinde büyümüyorsa tedavi gerekmez, sadece takip yeterlidir. Ancak, iyi huylu nodül belli bir çapın üstündeyse, şikayet yaratıyorsa ya da büyüme gösteriyorsa genellikle tedavi uygulanır. İyi huylu tiroid nodüllerinde klasik tedavi cerrahi operasyondur. Ancak, cerrahi operasyonun zorlukları, genel anestezi gerektirmesi, komplikasyon riski ve boyun gibi görünen bir bölgede kesi izi yaratması nedeniyle son yıllarda alternatif yöntemler geliştirilmiştir. AMELİYATSIZ TEDAVİ MÜMKÜN MÜ? Nodül iyi huylu çıkarsa, büyüyüp büyümediği ve hastada şikayet yaratıp yaratmadığına bakılır. Hasta şikayetleri kozmetik olabildiği gibi, yutma güçlüğü, nefes darlığı, ses değişmesi ve boyun ağrısı gibi fonksiyonel şikayetler de olabilir. Nodül hormon salgılayan sıcak bir nodülse, çarpıntı, sinirlilik el titremesi, uykusuzluk, terleme gibi bulgular da tabloya eklenebilir. Tiroid nodülü hastada hiçbir şikayet yaratmıyorsa ve ultrason kontrollerinde büyümüyorsa tedavi gerekmez, sadece takip yeterlidir. Ancak, iyi huylu nodül belli bir çapın üstündeyse, şikayet yaratıyorsa ya da büyüme gösteriyorsa genellikle tedavi uygulanır. İyi huylu tiroid nodüllerinde klasik tedavi cerrahidir. Ancak, cerrahi operasyonun zorlukları, genel anestezi gerektirmesi, komplikasyon riski ve boyun gibi görünen bir bölgede kesi izi yaratması nedeniyle alternatif yöntemler geliştirilmiştir. Son on yılda gittikçe cerrahi tedavinin yerini alan bu yöntemlerin en çok bilinenleri alkol ablasyonu, lazer ablasyonu ve radyofrekans ablasyonudur. Her üç yöntem de, lokal anestezi altında ve ultrason kılavuzluğunda ciltten nodüle bir iğne ile girilerek uygulanır. Yeni girişimsel radyolojik tedaviler nelerdir? Son on yılda gittikçe cerrahi tedavinin yerini alan bu yöntemlerin en çok bilinenleri alkolle, lazerle veya radyofrekans ile ablasyon yok etme tedavileridir. Her üç yöntem de, bölgesel uyuşturma ve ultrason rehberliğinde ciltten iğne ile girilerek uygulanır. İşlem sırasında ve sonrasında hastada ciddi bir ağrı oluşmaz. Yaklaşık olarak bir saat kadar süren bu işlemlerden sonra hastanın hastanede kalması gerekmez, sadece birkaç saat gözlem yeterlidir. Alkol ablasyonu tiroid nodüllerinde yıllardır kullanılan, etkinliği ve emniyeti iyi bilinen bir yöntemdir. Alkol ablasyonu için, ince bir iğneyle ultrasonda görerek nodül içine girilir ve değişik bölgelere az miktarda alkol verilir. İşlem belli aralıklarla birkaç kez tekrarlanarak nodülün küçülmesi sağlanır. Alkol ablasyonu, iç sıvı ile dolu nodüllerin kistik ameliyatsız tedavisinde en çok tercih edilen yöntemdir. Ayrıca, diğer yöntemlere göre daha ucuz olması ve çok ince bir iğne ile yapılabilmesi nedeniyle solid nodüllerde de hala kullanılmaktadır. Tiroiddeki solid olmayan nodüllerde, günümüzde daha çok lazer ve radyofrekans gibi yakma termal ablasyon yöntemleri tercih edilmektedir. Her iki yöntemde de, boyun loklal anestezi ile uyuşturulduktan sonra, ultrasonla görerek nodül içine özel iğnelerle girilir. Daha sonra, iğne nodül içinde gezdirilerek tüm doku lazer ya da radyofrekans yöntemiyle ısıtılarak tahrip edilir. Tüm işlem ultrasonla görerek yapıldığından tedavi riski çok düşüktür. Yakma sırasında hasta uyanık haldeyken belli aralıklarla konuşturulur. Bu sayede işlemin ses tellerine zarar vermesi engellenmiş olur. Radyofrekans ya da lazer ile tahrip olan nodül canlılığını kaybeder ve gittikçe küçülür. Bu küçülme, belli aralıklarla yapılan ultrason incelemelerinde kolayca takip edilebilir. Küçük nodüllerde tek seans genellikle yeterlidir, büyüklerde ise yeterli küçülme için birkaç kez tedavi gerekebilir. Eğer hastada tedavi gerektiren birden fazla nodül varsa, bu nodüller aynı seansta tedavi edilebilir. Tiroidin her iki lobunda da nodül varsa, önce bir taraftaki nodüller tedavi edilmelidir. Bu tedavilerin avantajları nelerdir? Lokal anestezi altında yapılırlar, ağrı yoktur. Ciltte kesi ve dikiş izi oluşmaz Hastanede yatmak gerekmez Komplikasyon oranı cerrahiye göre düşüktür. Tedaviden sonra tiroid bezinin çalışmasında bozulma ve hormon düzeyinde azalma hipotiroidi oluşmaz. Bu tedaviler için ideal olgular tek ya da birkaç büyük tiroid nodülü olan hastalardır. Nodül sayısı arttıkça yöntemin başarısı azalır. Çok sayıda nodülü olanlarda ameliyat dışı tedaviler var mıdır? Çok sayıda nodülü olan guatr hastalarında ilaç tedavisi başarılı olmaz ya da tercih edilmezse genellikle ameliyat uygulanmaktadır. Ancak bu tür hastalarda ameliyata göre daha kolay ve daha az riskli yöntemler de mevcuttur. Bunların içinde en çok bilineni radyoaktif iyot tedavisidir. Multinodüler guatr hastalarında uygulanan bir diğer alternatif yöntem de embolizasyondur damar tıkama. Embolizasyonda, kasık atardamarından girilerek anjiyo yöntemiyle tiroid bezini besleyen damarlar bulunur ve bu damarların bir kısmı tıkanır. Bunun sonucunda, tiroid bezi küçülür ve büyümüş olan tiroid bezinin neden olduğu bası bulguları kaybolur. Yapılan çalışmalarda, embolizasyondan 1 yıl sonra tiroid hacminin yaklaşık %50 oranında azaldığı gösterilmiştir. Yöntem, hipertiroidi olan hastalarda da kullanılmış ve yaklaşık %70 oranında başarı sağlamıştır. Embolizasyon yönteminin en önemli avantajları ciddi bir yan etkisinin olmaması ve tiroid bezi tamamen tahrip edilmediğinden tedaviden sonra hastada hipotiroidi gelişmemesidir. ALKOL ENJEKSİYONU NEDİR? Alkol ablasyonu için ultrason kılavuzluğunda çok ince bir iğneyle nodül içine girilip alkol enjekte edilmektedir. Bu yöntem, iç sıvı ile dolu nodüllerin kist ameliyatsız tedavisinde en çok tercih edilen yöntemdir. Ancak sıvı olmayan solid nodüllerde daha az başarılıdır. Buna rağmen, diğer yöntemlere göre daha ucuz olması ve çok ince bir iğne ile yapılabilmesi nedeniyle solid nodüllerde de hala kullanılmaktadır. YAKARAK TEDAVİ NEDİR? Tiroiddeki solid nodüllerde, günümüzde daha çok lazer ve radyofrekans gibi 'termal ablasyon' yöntemleri kullanılmaktadır. Radyofrekans son yıllarda daha fazla tercih edilmektedir. Her iki yöntemde de biyopsi yapılır gibi tiroid nodülü içine ince bir iğne ile girilir ve lokal anestezi altında nodül yakılır. Bu yöntemlerle çok büyük tiroid nodülleri bile ameliyatsız olarak küçültülerek dışarıdan görünmez hale getirilebilirler. Her iki yöntemin oldukça emniyetli olduğu ve komplikasyon oranlarının çok düşük olduğu binlerce hasta üzerinde yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.

tiroid ilacı kullanırken alkol alınırmı